Bakan Dönmez faciada ölen işçilerin ailelerine ödenecek tazminatı açıkladı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bartın'daki maden faciası hakkında TBMM’ye bilgi verdi. Dönmez, faciada yaşamını yitiren işçiler için, “Kişi başına toplam 1,5 milyon liranın üzerinde bir ödeme yapılacaktır” dedi. Dönmez'in açıklamalarına tepki gösteren CHP ve HDP milletvekilleri "İstifa edin" çağrısı yaptı.

Bakan Dönmez faciada ölen işçilerin ailelerine ödenecek tazminatı açıkladı
19 Ekim 2022 - 08:47

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili bugün TBMM Genel Kurulu’nu bilgilendirildi. Dönmez, özetle şunları söyledi: 

"ELİM KAZA: 14 Ekim Cuma akşamı saat 18:10 sıralarında, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi'nde ülkemizi yasa boğan elim bir maden kazası meydana gelmiştir. Kaza haberini alır almaz İçişleri Bakanı’mız ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’mızla birlikte olay yerine intikal ederek çalışmaları bizzat yerinde koordine ettik, bütün kurumlarımızı da teyakkuz durumuna geçirdik. Söz konusu vahim hadisenin, metan gazının boşalmasına bağlı olarak grizu patlaması şeklinde meydana geldiği değerlendirilmektedir. Patlamanın ardından galeride kısmi yangınlar oluşmuş, keza kömür üretiminin yapıldığı alanda da kısmi göçükler meydana gelmiştir.

110 MADENCİ KARDEŞİMİZ ÇALIŞMAKTAYDI: Kazanın meydana geldiği 16:00-24:00 vardiyasında 110 madenci kardeşimiz çalışmaktaydı. İşletmedeki tahlisiye, yani kurtarma ekiplerimiz tarafından ivedilikle yer altında arama-kurtarma çalışmalarına başlanmıştır. TTK Amasra Müessesemizde 30 tahlisiyecimiz bulunmaktadır. Ayrıca Zonguldak, Bartın, Ankara ve Kütahya'dan da toplam 110 kişilik ilave tahlisiye ekipleri, maden ocağındaki arama-kurtarma çalışmalarında yer altında görev almıştır. Bartın, Sakarya, Kütahya, Karabük, Zonguldak, Eskişehir, Bolu, Düzce, Kastamonu, Samsun ve Ankara illerinden 116 kişilik AFAD arama-kurtarma ekibi de çalışmalara destek vermek üzere bölgeye sevk edilmiştir.

MÜESSESEDE ÜRETİME, FALİYETE ARA VERİLDİ: Madencilerimizden 58'i sağ olarak tahliye edildi, ne yazık ki 41 madenci kardeşimiz hayatını kaybetti, 11 madencimiz ise yaralı olarak hastanelere sevk edildi. 6 madencimiz, Sağlık Bakanlığı'nın ambulans uçağıyla İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne sevk edildi, kalan 5 yaralı madencimizin tedavilerine de Bartın'da devam edildi. Bugün itibarıyla sadece İstanbul'da 6 madencimizin tedavisi devam ediyor, Bartın'daki bütün yaralı madencilerimiz de hamdolsun taburcu oldu. Kazanın ardından, 18 saat içerisinde arama-kurtarma faaliyetleri tamamlanmış ve müessesede de üretime, faaliyete ara verilmiştir. Yangının havayla irtibatını keserek söndürülmesi için iki noktadan baraj yapımı da tamamlanmıştır.

37 MADENCİYE 1 İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI: TTK’nın 2010’dan bu yana yaptığı 677 milyon liralık yatırımın yüzde 33’ü iş güvenliğine ayrılmıştır. TTK’nın 5 müessesinden en küçüğü olan Amasra müessesine ise aynı yıllar arasında 77 milyon liralık yatırım yapılmıştır. Bu da yüzde 40’a tekabül etmektedir. İlgili yönetmeliğe göre her 250 çalışana bir iş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmesi zorunluyken TTK Amasra Müessesemizde 580 çalışanımıza 16 iş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmiştir. Başka bir ifade ile her 37 madencimize bir iş sağlığı ve güvenliği uzmanı düşmektedir. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı marifetiyle çalışma alanlarındaki bütün iş ve işlem basamaklarının risklerinin iş güvenliği uzmanlarınca değerlendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir ve bu kurumda çalışmalar da bu düzenlemelere göre yapılmaktadır.

EN SON DENETİM 21 AĞUSTOS’TA BAŞLADI: Türkiye’de tüm madenleri denetlemekle görevli olan ve ülke genelinde risk gruplarını da dikkate alarak 8 bin denetim gerçekleştiren Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, yer altı kömür ocakları yılda en az 4 kez denetlenmektedir. Bu kapsamda TTK Amasra Müessesesi’nin de bu yıl yapılan dördüncü, yani son yapılan denetimi 21-27 Ağustos tarihleri arasında yer altı uzmanları tarafından yerinde denetimi gerçekleştirildi. Bu denetimlerde teknik ve idari düzenlemelere aykırı bir husus tespit edilmemiştir. Diğer denetimlere gelince, işletmenin eylül ayı içerisinde TTK İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Daire Başkanlığı, yani bu iç denetim, teknik elemanları tarafından denetlendiğini gördük. Keza Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş müfettişlerince de denetim yapıldı.

Kazanın ardından başlayan adli ve idari soruşturmalara gelince, olayın meydana geldiği ilk andan itibaren Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6 savcı görevlendirilmek suretiyle adli soruşturma başlatılmıştır. Bakanlığımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ayrıca idari, teknik soruşturma ve denetimler başlatıldı. Olayın tüm boyutları ile açıklığa kavuşması için gerekli her türlü desteği ilgili denetim birimlerine vereceğiz.

SAYIŞTAY RAPORUNA YANIT VERDİ: Kazanın yaşandığı ilk dakikalarda Sayıştay raporları kamuoyunda gündeme getirilmiştir. Konuyla ilgili olarak bilerek ya da bilmeyerek ortaya atılan iddialara açıklık getirmek istiyorum. Sizin de bildiğiniz gibi Sayıştay, TBMM adına kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerini denetlemekle görevlidir. Hal böyleyken 2017 ve 2019 yılları Sayıştay raporlarında yer alan ‘Solunabilir ve Patlayabilir Tozla Mücadele’ başlığı altındaki hususların dikkate alınmadığı iddiası ortaya atılmıştır. Bu iddiaya ilişkin ölçümler ve kontroller tam yapılmakta ve mevzuatta belirtildiği seviyede tutulmaktadır. İkinci olarak, Soma ve Ermenek kazalarından sonra mevzuattaki düzenlemelere istinaden TTK’da iyileştirmeler yapılmadığına dair iddialar ortaya atıldı. Tüm müesseselerde bulunan toplam 200 kilometrelik yer altı açıklıklarında ‘hayat hattı’ tesis edildi. Yer altı ferdi kurtarıcı maske değişim istasyonları kuruldu. Tüm iş süreçleri için risk değerlendirme yükümlülüğü getirilmiş, bu husus kurum tarafından titizlikle takip edilmiştir. Yer altında metan, oksijen, karbonmonoksit, hidrojen sülfür, sıcaklık ve hava hızını ölçen sensörlerin bulunması zorunluluğu da yerine getirilmiştir. Ayrıca bağımsız çalışan her ekipte en az bir adet seyyar ölçüm cihazı da bulunmaktadır. Ayrıca konveyör haberleşme ve acil ikaz sistemi, tahlisiye cihazı, el tipi sıcaklık ve basınç ölçer, çoklu gaz analiz seti, merkezi gaz izleme seti, exproof kamera, ana nefeslik aspiratör modernizasyonu, kişisel oksijen maskeleri, antistatik iş elbiseleri, basın teneffüs istasyonları, otomatik yangın söndürme sistemleri, tali havalandırma pervaneleri gibi burada sayamayacağım gerek bireysel gerekse de sahaya yönelik bütün işlemler yapıldı.

VERİLER BİRBİRİNİ TEYİT EDİYOR: Yer altındaki bütün çalışma alanlarının hava giriş ve çıkışını kontrol etmek ve ölçmek amacıyla altılı sensörler tesis edilmiştir. Bu sensörler, her müessesemizde bulunan merkezi gaz izleme birimlerinden takip edilmektedir. Bunu şöyle açmak gerekirse çalışan her bir ekibin elinde gaz dedektörleri var. Ayrıca çalıştığı ortamlarda sabit tesis edilmiş dedektörler var. Bunlar ışıklı ve sesli uyarı yapıyor. Belli seviyelere geldiği zaman gaz miktarları, bunlar yapılıyor. Bununla da yetinilmemiş, bir sinyal hattı ile işletmenin üstünde merkezi gaz izleme sistemi kurulmuş, orada da sürekli operatörler bu durumu izliyor. Verilerden herhangi birisinde uyuşmazlık olması durumunda da zaten birbiriyle teyit ediyorlar.

Üçüncü olarak, Sayıştay raporunda ‘Kurum Degaj Yönergesi hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir’ ifadesi de kamuoyunda yer aldı. Sayıştay’ın bulguları arasında yer alan Kurum Degaj Yönergesi’ne de yine aynı şekilde riayet edilmektedir. 2020 yılı içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş denetçilerince kurum iş yerlerinde tam 26 denetim yapılmış olup, bunun dört tanesi Amasra Taşkömürü Müessesi yer altı işletmelerinde gerçekleştirilmiştir. Yine bakanlığımıza bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü görevlilerince kurum iş yerlerinde 45 denetim yapılmış olup, bunun 7’si Amasra işletme müessesi yer altı iş yerlerinde gerçekleşmiştir.

Sayıştay raporlarında bahsedilen hususla ilgili olarak, aslında denetime yetkili olan MAPEG denetçileri ile Çalışma Bakanlığı iş sağlığı ve güvenliği denetçileri tarafından herhangi bir tespitte de bulunulmamıştır. Kazanın olduğu gün, Sayıştay raporundaki ifadeler çarpıtılarak, kömürün içerisinde yer alan metan gazı miktarı, çalışılan ortamda yüksek metan gazı tespit edildi şeklinde de lanse edildi. Söz konusu ifade, o gün de açıklandığı gibi tamamen yanlıştır. Kömürün içindeki metan miktarı ile ocaktaki havalandırma içerisindeki metan oranı birbirinden farklı konulardır. Grizu patlamaları, kömürdeki metan miktarı değil, ortamdaki hava içerisindeki metan yüzdesi ile ilgilidir. Adı geçen raporlar, TBMM KİT Komisyonu’nda da görüşülmüş, ibra da edilmiştir.

İHMAL VARSA GEREĞİ YAPILACAK: Delme ve patlamaya yönelik ortaya atılan iddialara gelince, dünya genelinde yürütülen madencilik faaliyetlerinin birçoğunda delme ve patlatma yöntemi kullanılmaktadır. İşin gereği olarak minimal seviyede ve kontrollü olarak ülkemizde de yine teknik düzenlemelere riayet edilerek uygulanmaktadır. Son olarak, maden ocağının patlayacağı iddialarına da açıklık getirmek istiyorum. Yer altı tüm çalışma alanları ve giriş-çıkış alanları metan, oksijen, karbondioksit, karbonmonoksit, hidrojen sülfür, sıcaklık ve hava hızı ölçümleri ile 24 saat boyunca sürekli izlenmekte ve bilgiler de kayıt altına alınmaktadır. Yani o işletmemizde, aynı uçaklarda olduğu gibi kara kutumuz var. O ana kadar gerçekleşen tüm ölçümler, aşağı ve yukarıdaki görevlilerin arasındaki her tür telsiz ve telefon konuşması kayıt altında. Bunların hepsi de inceleme ve denetime tabi olacak. Hiçbir endişeniz olmasın, en ufak bir ihmal varsa gereği yapılacak.

Burada birisi kusurlu ya da kusursuz demedim. Yapılan ilk tespitleri sizlerle paylaşıyorum. Havadaki metan gazı oranının yüzde 5 ila yüzde 15 arasında olması, en ufak bir kıvılcım vb. ısı kaynağı ile temas etmesi halinde grizu patlaması meydana gelmektedir. Üç şey bir arada olursa patlama oluyor. Bir klasik olarak yanıcı madde ki burada metan, diğeri hava, bir diğer üçüncüsü de yakıcı madde, yani ısı kaynağı. Ayrıca şu hususları da belirtmek isterim ki İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’ne göre maden iş yerlerinde ortamda yüzde 1 oranında metan bulunması durumunda patlatma yapılmaz. Bunlar, mevzuatta yer alan eşik değerler. Yüzde 1,5 metan varsa emniyet amaçlı elektrik kesilir, yüzde 2 metan bulunması durumunda da madenciler çalışma ortamından tahliye edilir. Gaz izleme sensörleri ile de ortamdaki gaz belirli değerlerin üzerine çıktığında, biraz önce de ifade ettiğim gibi sesli ve ışıklı alarm verilerek çalışanlar uyarılmaktadır. TTK Amasra Müessesesi’ne kurulan sensörler ile metan oranı yüzde 1,5 değerine ulaştığında hem merkezi gaz izleme sisteminde hem de yer altındaki sistemde sarı ışık yanmakta, sesli uyarı vermektedir. Akabinde merkezi gaz izleme birimi tarafından ilgili birimler hemen telefon ile bilgilendirilip sistem takibe alınmaktadır. Metan oranı yüzde 2 değerini bulduğunda yer altındaki sistemde ve yer üstündeki gaz izleme merkezinde kırmızı alarm devreye girer ve hemen acil durum prosedürü işletilmek suretiyle çalışanlar tahliye edilerek temiz havaya çıkarılmaktadır.

PATLAMADAN ÖNCEKİ SON ÖLÇÜM YÜZDE 1,69: Kazandan önceki son kayıtlar incelendiğinde, ortamdaki metan gazı oranı önce yüzde 1,5 seviyesine ulaşmış, saat 18:05 sularında emniyet amaçlı elektrik kesilmiştir. Saat 18:09’da ise son kayıt, havadaki metan oranının yüzde 1,69 olarak ölçüldüğünü göstermektedir. 18:09’dan sonra kayıt alınamadı. Tüm değerlendirmelerimiz o saatten sonra, bu patlama 18:10 sularında ulaştı. Patlama anındaki metan seviyeleri, merkezi gaz izleme sisteminde ölçülen bu. Şimdi teknik birimler, bilirkişiler, yukarıda kayıtlarda bu değerleri tek tek değerlendirecek.

KİŞİ BAŞI 1,5 MİLYON LİRA TAZMİNAT: Kaza sonrası yapılacak ödemelerden de bahsetmek istiyorum. Sorumlu kimse çıkartılacak ortaya, kimseyi de gizlemeyeceğiz. AFAD, TTK, Türk-İş Sendikası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’mız ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’mız tarafından kişi başına toplam 1,5 milyon liranın üzerinde bir ödeme yapılacaktır. Halihazırda bu ödemeler de yapılmaya başlanmıştır. Yine kazanın meydana geldiği ilk andan itibaren devletimiz tüm kurum ve imkanları ile Bartın’daydı. Sağlık Bakanlığı’mız, 15 UMKE timi, 262 personel, 51 ambulans ile 2 uçak ambulans ile kazazedelerin ilk sağlık müdahalesini ve hastanelere sevkini gerçekleştirmiştir. Öte yandan biraz önce de ifade ettiğim gibi, şehitlerimizin ödemelerine başlandı. Süreç en kısa süre içinde tamamlanacaktır. Şehitlerimizin emaneti bizimdir. Madenci kardeşlerimizin evlatları bizim emanetimizdir. Eğitim, sağlık, iş bulma gibi gereken her türlü desteği kendilerine vereceğiz."

Fatih Dönmez'in açıklamalarına tepki gösteren CHP ve HDP milletvekilleri "İstifa edin" çağrısı yaptı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum