Bornova bir aşk

Bir yıllık çalışmalarını değerlendiren Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, “En büyük motivasyonum Bornovalı” derken, Bornova’nın tarihi ve ilklerin kenti olduğunu söyledi.

Bornova bir aşk
07 Mayıs 2020 - 10:20
Biz yola Bornova’yı büyüteceğiz diye yola çıktık büyütüyoruz da. Bunu yaparken kaynaklarımızı etkin ve verimlik kullanarak, vatandaşlarımızın öncelikli ihtiyaçlarını öne alarak giderleri azalarak, tasarruf yaparak daha fazla ve daha nitelikli hizmeti Bornovalıya sunmaya çalışıyoruz. Örneğin kiralama yönteminden satın alma modeline geçerek filomuza kattığımız 2019 model araç ve iş makineleri ile önümüzdeki 10 yıl için 300 milyonluk tasarruf sağladık. Bu satın almanın Korona salgınında bir önemi daha ortaya çıktı; bu araçlar 24 saat esasına göre çalışmaya başladı. Normalde kiralık araçları günde 7 saat çalıştırabiliyorsunuz. Bu süreyi aşarsa kiralama bedelinin yüzde elli üzerinde bir ek ücret ödemeniz gerekiyor. Oysa şimdi araçlar kendimizin olduğu için 7/24 çalışma düzenine geçtik. Hem Bornova’ya aralıksız hizmet ediyor hem de ilave mali yük oluşturmuyoruz.



Bornova Belediyesi büyüyen bir belediye, hizmet binaları da biraz dağınık durumda. Bu amaçla önceden Bornova Şehir Stadı’nın olduğu alanda yeni bir hizmet binası projelendirilmiş. Ancak proje tutarı 200 milyon liraydı. Bu yatırımı yapsak, başka yatırım yapacak gücümüz kalmazdı. Biz bu projeden vazgeçtik. Hem şehir stadımızı koruduk hem 200 milyonu kasamızda tuttuk hem de tam 41 mülkün tapusunu aldık. Yeni bina yerine Belediyemizin bitişiğindeki banka binası ile meydanda bir iş hanını aldık. Bir de Telekom binasını kiralayınca, tüm birimleri bir araya getireceğimiz kadar alanı yaratmış olduk. Üstelik de çok ama çok daha düşük bir tutar karşılığında. Birimlerimizi bir araya getirirken bu alanlara sivil toplumun da kullanımına açıyoruz. EBSO ve Ticaret Odası şubeleri de kurulacak, Bornovalılar işlemlerini burada yapabilecekler. Sivil toplum merkezi oluşturuyoruz, İzmir’de öne çıkan sivil toplum kuruluşlarının toplantılarını yapabilmesi için toplantı salonu ve alanlar oluşturuyoruz. Bu projemizin adı da Kampus Bornova…



Bizim BELGEM adında bir dershane hizmetimiz var. Burada 5 bin 500 öğrencimiz kurs alıyor. Bu binanın bir kısmını dershane olarak kullanacağımız için kapasitemizi ikiye katlayıp 10 bine çıkartacağız. Ayrıca dershanede akşam saatlerinde özellikle işini geliştirmek isteyen esnaf ve ticaret alemine yönelik İngilizce kursu da olacak. Geleceğe dönük yatırım planlarımızı yaparken, Dijital Sınıf ve Altın Bilezik gibi iki vizyon projemizi süratle hayata geçirdik. Bunların da önemi bu günlerde arttı. Eğitimdeki engelleri kaldırmak ve fırsat eşitliği yaratmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Dijital Sınıf’ın önemi özellikle okulların eğitime ara verdiği şu günlerde daha da arttı. Uzaktan eğitim verdiğimiz projemizden yararlanan öğrencilerin sayısı kısa sürede 30 binleri aştı. Amacımız Bornova’da Bornova’da oturan ve Bornova’daki okullarda eğitim gören 60 bine yakın ortaokul ve lise öğrencisinin tamamına ulaşmak. Dijital Sınıf gibi nitelikli ara eleman yetiştirerek istihdam sorunun çözümüne katkı sunmak amacıyla planladığımız Altın Bilezik Projesi de yoğun ilgi gördü.



Proje kapsamında iş garantili meslek kursları açmak üzere MTK (Moda Tekstil Konfeksiyoncular Sanayici İş Adamları Derneği), İzmir Eczacılar Odası, İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası ve Kişisel Bakım, Kuaför, Güzellik Salonları ve Kuru Temizleme Grubu ve İzmir Kuaförler Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Odası ile de işbirliği protokolü imzaladık.

Özkanlar Pazaryeri’ni kapandıktan iki yol sonra Bornova Çevre Yolu viyadükleri altında yeniden hizmete açarak büyük bir sorunu çözdük. Hem yüzlerce esnafı hem de vatandaşları memnun ettik. Herhalde en çok teşekkürü aldığım konulardan biri de budur. Şu anda salgın nedeniyle verimli çalışmıyor ama hemen hemen her gün çalışan aktif bir Pazar yeri olacak. Yaş sebze meyve pazarı, sosyete pazarı, antika pazarı ve kadın emeği pazarı olacak şekilde çalışacak. Hem esnafa, hem vatandaşa hem de kentin genel ekonomisine katkıda bulanacak. Çünkü pazara gelen kişinin ekonomik katkısı sadece pazarcı esnafına değil. Minibüse de biniyor, markete de giriyor, bakkaldan da alışveriş yapıyor, belki bir çorba ya da yorgunluk çayı içiyor. Ekonomik hareketten herkes kazanıyor. Atatürk ve İnönü Mahalleri’ndeki pazaryerlerini de kullanıma açtık, üç yeni pazaryeri de yolda.

Dost Kart, Sosyal Belediyecilik açısından çok önemli bir hizmetti. Biz de bu hizmeti daha iyi hale getirmek için yola çıktık. Önceden ihtiyaç sahibi Bornovalılar kurulmuş bulunan marketlerde bulunan belirli ürünlerden alabiliyordu. Biz ise Destek Kart uygulamasına geçtik. Kredi Kartı benzeri bir uygulama yaptık. Kart sahipleri alışverişlerini mahallesindeki bakkalından yapacak. Böylelikle hem istediği ürünü satın alabilecek, hem de ihtiyaç sahibi olduğunu kimse görmeyecek. Bir başka deyişle bir elin verdiğini diğeri görmeyecek. Bunun bir yönü de ilçedeki ekonomik harekete katkı olmasıdır. Alışveriş esnaftan yapılacağından, ekonomik hareket esnafa yönelecek, zor günlerde onlara da destek olacak. Zaten proje hem esnafa hem de vatandaşa destek olduğu için adını Destek Kart koyduk. Ancak Destek Kart sahiplerinin günlük beslenmelerinde yeterli proteini alamadıkları düşüncesiyle Protein Zinciri projesini hayata geçirdik. İki ayda bir içinde mercimek, nohut, kuru fasulye gibi bitkisel proteine sahip ürünleri beşer kiloluk paketler halinde ulaştıracağız. Bu ve bunun gibi Bornovamızı büyütecek ve vatandaşlarımızın tamamını kucaklayacağımız pek çok hizmet ve yatırımımız devam ediyor.



Yeni pazaryerlerinden taziye evlerine, yüzme havuzlarından parklara pek çok projemiz hazır. En önemlisi de bu projeleri yaparken kaynakları çok etkin ve verimli kullanıyoruz. Bir yandan giderlerimizi azalttık. Satın alma prosedürlerimizi iyileştirdik, tedarikçi havuzunu geliştirdik. Ödeme sürelerini kısaltarak satın alma maliyetlerimizi düşürdük. Diğer yandan yapmayı hayal ettiğimiz her için önce kaynağını buluyoruz. Bir işimizi verimli hale getirerek oradan elde ettiğimiz geliri, yeni projenin finansmanında kullanıyoruz. Projelerimizin kaynağı kendi içinde oluyor, Belediye bütçesine ilave yük getirmiyor.

AMACIMIZ BORNOVALILAR İÇİN DAHA YAŞANABİLİR KENT YARATMAK

Amacımız kadın - erkek, çocuk - genç – yaşlı; yediden yetmişe tüm Bornovalılar için daha yaşanabilir bir kent yaratmak. İnsanların yemyeşil park ve bahçelerinde güven ve huzurla zaman geçirebildiği, yolları, kaldırımları ve meydanlarının daha modern olduğu bir Bornova... Tabi ki özel projelerimiz de var. Özelikle kafe ve restoranları ile sadece Bornovalılar değil, tüm İzmirlilerin uğrak yeri olan Küçükpark ve Süvari Caddesi’ni yeniden düzenleyeceğiz. Küçükpark’ı daha yeşil bir görünüme kavuşturacağız. Süvari Caddesi’ni de getireceğimiz standart ve kent mobilyaları ile daha cazip bir yere dönüştüreceğiz.

Bornova, Yeşil Bornova olarak bilinirdi. Oysa düzensiz kentleşme bu görüntüyü azalttı. Biz yeniden ağaç varlığı sayısını arttırmak için yol çıktık, 5 bin yeni ağaç diktik. Bu ağaçları da tercih ederken Akasya ve Ihlamur gibi eski Bornova’da olan güzel kokulu ağaçlardan diktik. Ama unutmamalıyız ki; Bir kentin güzel olması için öncelikle o yerde yaşayan insanların mutlu olması gerekiyor. Biz bu anlayışla öncelikle esnafımızın ve vatandaşlarımızın istek ve taleplerini dikkatlice inceliyor, bu talepleri yerine getirmeye gayret ediyoruz. Bakın bir arama konferansı gerçekleştirdik. Muhtarlarımız, müdürlerimiz, meclis üyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya geldik. Kentin öncelikli ihtiyaçlarını belirledik. Çalışmaya da bu ihtiyaçlardan başladık. Diğer yandan vatandaştan görüş alıyoruz. En büyük taleplerin başında yollar, alt yapı ve otopark sıkıntısı geliyor. Bunların bir kısmı Büyükşehir Belediyemizin görev sahasında. Onlarla da son derece iyi bir koordinasyon içindeyiz, sağ olsunlar her talebe yetişmeye gayret ediyorlar. Biz de bu taleplerden yola çıkıyoruz.


7/24 VATANDAŞLARIMIZIN YANINDAYIM

Başta başkan yardımcılarımız ve birim müdürlerimiz olmak üzere tüm çalışanlarla sürekli iletişim halinde ve sahada olmaya özen gösteriyorum. Şantiyelerimize ve diğer hizmet birimlerimize sık sık gidiyor, ya da sürpriz ziyaretler gerçekleştiriyorum. Ve tabi ki mahallelerde, sokaklarda muhtarlarımızın, vatandaşlarımızın yanındayım. Çünkü sorunları ancak yerinde tespit edip, çözümler üretebiliriz. Aynı şekilde talepleri de birinci ağızdan almak gerekiyor. Gün içinde makamda olmaya pek fırsat kalmıyor zaten. Açıkçası gün, benim için hiç bitmiyor. Her hafta salı günleri düzenli toplantılar yapıyoruz. Tüm birim müdürlerimiz ve başkan yardımcılarımızla birlikte, Fikir Atölyesi adını verdiğimiz bir salon var. Orada haftalık konularımızı görüşüyor, karşılıklı koordinasyon ve işbirliğini artırıyoruz.

En önemli gelişmelerden biri budur, mesai arkadaşlarımız arasında işbirliği ve ekip olma duygusu çok arttı. Bu da bizi başarıya götürüyor. Tabi bu toplantılar ve çalışma şekli Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında değişikliğe uğradı. Sosyal mesafeyi korumak adına artık telekonferans yöntemi ile görüşüyor, konuları orada değerlendiriyoruz. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve Kaymakamımız Fatih Genel ile sürekli iletişim halindeyim. Zaman sokağa çıkıp, esnafa ve hizmet sektörü çalışanlarına moral vermeye çalışıyorum. Gün içindeki telefon trafiğim ise 7- 24 devam ediyor. Bir de her zaman söylerim hayatta en büyük şansım eşimdir. Onun da desteğini sürekli hissediyorum. Bu tempo ve çalışmayı eşim olmadan yapamazdım.

EN ÖNEMLİ MOTİVASYONUM: BORNOVALILAR

En önemli motivasyon kaynağım Bornovalılar. Onlar büyük bir teveccüh göstererek rekor bir oy oranı ile beni bu göreve getirdiler. Başta Genel Başkanımız Sayın Genel Kemal Kılıçdaroğlu ve teşkilatımızın bana duyduğu güven ise bana ayrıca büyük güç veriyor. Bir işi başarmış olmanın, bir sorunu çözmenin, bir ihtiyacı gidermenin mutluluğu hiçbir şeyle kıyaslanamaz. O nedenle sorunlarla karşılaştıkça, onları çözdükçe ve Bornovalının daha mutlu, gelecekten daha umutlu olduğu gördükçe motivasyonum artıyor.

BORNOVA TARİH KENTİ İLKLERİN KENTİDİR

Anlatamam… Hani bazı kentler vardır; tek bir kimlikle anılırlar ya da sorduğunuz şekilde tek bir kelime ile anlatılırlar. Mesela; moda, spor ya da turizm kentidirler. Bornova, öyle bir ilçe ki; üç kelimeyle anlatmak bile mümkün değil. Bir kere Bornova sosyo-kültürel olarak İzmir’in bir küçük modeli gibidir. Hemen her kültürden, inançtan, etkin kökenden insanımız burada uyum ve sevgi içinde yaşar. Bornova tarih kentidir. İzmir’in tarihini 8.500 yıl öncesine dayandıran Yeşilova Höyüğü ve Homeros’un yaşadığı düşünülen mağaraları ile bir kenti... Futbol başta olmak üzere pek çok branşta sporda ilklerin kenti... Ege ve Yaşar Üniversiteleri, Bornova Anadolu Lisesi gibi diğer köklü okulları ile bir eğitim kenti... Sınırlarında sanayi siteleri ve dev sanayi kuruluşları ile bir sanayi kenti... 12 eski köy yerleşimi ve misket üzümü ve Bornova Bamyası ile bir tarım kenti... Levanten köşkleri ile bir turizm kenti... Belkahve ile Kurtuluşun, Cumhuriyetin ve Atatürk’ün kenti... Üç kelimeyle anlatamam ama tek kelime ile “Aşk” dersek belki anlatabiliriz Bornova’yı.


SON SÖZÜM; EVDE KALALIM SOSYAL MESAFEYİ KORUYALIM

Tüm dünya ve ülkemiz olağanüstü zor bir dönemden geçiyor. Koronavirüs salgını tüm kurumları olumsuz etkiliyor. Önümüzdeki süreçte belediye gelirlerinin azalacağını, giderlerin ise arttıracağını öngörüyoruz. Bu nedenle bütçemizi gözden geçirdik. Rutin belediyecilik hizmetlerimiz aralıksız devam edecek. Sağlık ve sosyal yardımlarla ilgili yatırımlarımız bu süreçte daha da artacak. Fiziki yatırımlarımızda ise bütçemizle orantılı ertelemeler yapabiliriz. Salgın bize sağlığımızın önemini bir kez daha hatırlattı. Bu zor günler geçecek. O zaman her türlü ekonomik sıkıntıyı atlatıp hedeflediğimiz yatırımları da bitireceğiz. Ancak şu an her şeyden önce sağlığımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Lütfen evde kalalım, sosyal mesafemizi koruyalım.

YORUMLAR

  • 0 Yorum