Ya tasarruf ya kesinti: İzmir'de su krizinin başka çözüm yolu kalmadı
ABD Müşterek Kuvvetler Komutanlığı, 2012 yılında “Müşterek Faaliyet Ortamı” başlıklı bir rapor yayınladı.

ABD Müşterek Kuvvetler Komutanlığı, 2012 yılında “Müşterek Faaliyet Ortamı” başlıklı bir rapor yayınladı.
Raporda temiz su kaynağı kıtlığının artmasıyla ilgili tahminlere göre, kirlenme ve nüfus artışı ile birlikte 2030 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturacak 3 milyar kişinin temiz suya muhtaç kalacağı belirtildi.
***
Ne yazık ki İzmir için de su kıtlığı her zaman bir sorun oldu.
Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel döneminde bile İzmir’de konu gündemdeymiş.
1960 ihtilalinin kudretli generali Cemal Gürsel, Ankara’daki işleri yoluna koyduktan sonra İzmir’i ziyaret etmiş.
Uçaktan iner inmez kendisini karşılayanlara “Nedir İzmir’in en önemli sorunu?” diye sormuş. İçme suyu temininin en büyük mesele olduğunu söyleyince de Cemal Gürsel Paşa, “Hemen bu sorunu çözün!” talimatı vermiş.
Ben bu olayı uzun zaman önce 30 yılını belediye hizmetinde geçirmiş tecrübeli bir belediye bürokratından dinlemiştim.
Cemal Gürsel, “hemen çözün!” demiş ama su sorununun aradan geçen 65 yıla rağmen su sorunu giderek büyüyor.
***
Bu yaz İzmir için su sorunu bir kriz haline geldi.
Çeşme’de yarından (25 Ağustos Cuma) itibaren günlük 7 saatlik kesintiler başlıyor.
İzmir’in tamamı için de 1 Ağustos’ta su kurulu toplanıp düzenli kesinti yapılıp yapılmayacağına karar verecek.
İZSU’nun genç ve çok çalışkan Genel Müdürü Gürkan Erdoğan bu konunun çözümü için çok büyük gayret sarfetti ve sarfetmeye devam ediyor.
Yeni kuyular açtı, kayıp kaçak oranlarını yeniledi. Ama tüm çabalar ne yazık ki yetmiyor.
Öncelikle şunu ortaya koymak lazım. Kentlere su sağlama Devlet Su İşleri’nin (DSİ) görevi.
Şu anda da bu barajdan İzmir’e verilen su oranı sıfır seviyesinde.
“İzmir’in su sorunu çözdük” diye lanse edilen Gördes Barajı ne yazık ki bu haliyle hiçbir işe yaramıyor.
***
Çeşme’deki durum ise daha da vahim. Yaz aylarında nüfusu 1 milyonu bulan Çeşme’de Kutlu Aktaş Barajı’nın doluluk oranı yüzde 5’in altına düştü.
DSİ’nin o bölgede iki baraj inşaatı var. Biri Karareis Barajı diğeri ise Salman Barajı. Bu iki barajın da Kutlu Aktaş Barajı’na göre su tutma kapasiteleri daha yüksek. İZSU yetkilileri bu barajlardan su alabilmek için 100 milyon liralık yatırımlar iletim hatlarını hazır hale getirdi. Ancak DSİ bu yılın Şubat ayında söz verdiği su arıtma ve depoları yapmadığı için bu barajlardan su alınamıyor.
O yüzden de Çeşme tam da turizm sezonu ortasında susuz kaldı.
Bu arada tabii bugün yaşanan tabloyu görünce Çeşme Turizm Projesiyle bu ilçeye ilave 500 bin kişilik nüfus getirmeyi planlayanların kulakları herhalde çınlamıştır.
Projeyi eleştirenlerin önemli karşı çıkış nedenlerinden biri de su kıtlığı tehlikesiydi.
Ayrıca Efemçukuru’nda Çamlı Barajı yerine altın madenine öncelik verenler de bugünlerde herhalde biraz suçluluk duymuştur.
Altın madene projesi nedeniyle bu barajda yıllarca yapılamadı.
***
İdari sorunların yanı sıra elbette İzmir’i de etkileyen ciddi bir kuraklık da var.
Meteorolojik şartlar bundan sonra ne olur bilinmez. O elbette Allah’ın bileceği iş.
Ama, yaşadığımız kentte su sorununun her zaman birinci öncelikle mesele olduğu ortada.
Bu noktadakenti yönetenler kadar suyu tüketenlere de görev düşüyor.
En başta da basit tedbirlerle sağlanacak tasarruf. İZSU yetkilileri sağlanacak yüzde 10’luk bir tasarrufla sorunun bu yaz için çözüleceğini söylüyor.
Bu çok zor değil. Bozuk muslukları tamir etmek, duş süresini yüzde 10 azaltmak, diş fırçalarken çeşmeyi kapatmak gibi basit bazı önlemlerle kolaylıkla sağlanabilir.
Bu yaz ya bunları yapacağız ya da düzenli kesintilere razı olacağız.
Aslında bu tasarruf işini sürekli bir kampanya olarak hiç gündemden düşürmemek daha iyisi olur.
Aksi halde İzmir’de birkaç yılda bir “susuz yaz” filmini görmeye devam ederiz.
YORUMLAR