İzmir'de Bürokrat iddiaları ve "Kes Sesini" Tartışması Meclisi Karıştırdı!

İzmir Büyükşehir Meclisi’nde Çifte Kriz: Yolsuzluk İddiaları ve Üslup Tartışması

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 15 Temmuz 2025 tarihli Temmuz ayı oturumu, AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’nin sunduğu soru önergesiyle adeta kaosa sürüklendi. Önergede, belediyedeki bazı bürokratların kağıt üzerinde eşlerinden boşanarak, eski eşler adına kurulan şirketler üzerinden doğrudan teminle iş alındığı iddia edildi. Bu çarpıcı iddialar, mecliste hararetli tartışmalara yol açarken, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ile AK Parti Buca Meclis Üyesi Burçin Kevser Sevil arasında yaşanan “Kes sesini” tartışması gerginliği zirveye taşıdı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, iddialara sert yanıt vererek, “Böyle bir şey varsa savcılığa suç duyurusunda bulunun!” dedi. İzmir yolsuzluk iddiası ve üslup tartışmaları, şehirde gündem yarattı.

AK Parti’nin Önergesi: Bürokratların Eski Eşleri Üzerinden İş İddiası

Hüsnü Boztepe’nin sunduğu önerge, İzmir kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Önergede, bazı bürokratların eşlerinden kağıt üzerinde boşanarak, eski eşler adına şirketler kurdurduğu ve bu şirketler aracılığıyla belediyeden doğrudan teminle iş alındığı öne sürüldü. Ayrıca, CHP’li meclis üyelerine mevzuata aykırı olarak makam odası, sekreter, makam aracı ve şoför tahsis edildiği iddiası da gerginliği artırdı. Boztepe, “Şeffaf belediyecilik ilkeleri gereği, 6 Nisan 2024’ten bu yana hangi meclis üyelerine bu imkanlar sağlandı?” sorusunu yönelterek, iddiaların açıklığa kavuşmasını talep etti.

“Kes Sesini” Tartışması: Lal Denizli ve Burçin Kevser Sevil Karşı Karşıya

Önergenin okunması sırasında CHP sıralarından itirazlar yükselirken, tartışma beklenmedik bir boyuta ulaştı. Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, AK Parti Buca Meclis Üyesi Burçin Kevser Sevil’in “Okunsun” çıkışına, “Kes sesini!” diyerek tepki gösterdi. Sevil, bu sözlere sert karşılık verdi: “Sen kes sesini diyemezsin bana! Sen ne kadar seçildiysen ben de o kadar seçildim. Haddini bil!” Denizli ise Sevil’e, “Ağlama, sen terbiyesiz bir kadınsın. Milletin iradesine saygı duymuyorsun, kendine gel!” diyerek yanıt verdi., Bu sözler, salonda tansiyonu daha da yükseltti. Tartışma, Başkan Tugay ve diğer meclis üyelerinin araya girmesiyle güçlükle yatıştırıldı., Sosyal medyada da yankı bulan bu olay, #İzmirMeclisSkandalı hashtag’i ile gündem oldu.

Cemil Tugay’dan Sert Yanıt: “Burası Meclis, Saçmalanmayacak!”

Başkan Tugay, önergenin okunması sırasında yükselen seslere tepki göstererek, “Siz bu soruyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni saçma sapan şeylerle meşgul etmeyeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi? Bunlar varsa savcılığa suç duyurusunda bulunun! Burası meclis, burada saçmalanmayacak!” dedi. Tugay, iddiaların ciddi olduğunu ve yargıya taşınması gerektiğini vurguladı. Bu çıkış, AK Parti sıralarından itirazlara neden olurken, CHP ve AK Parti üyeleri arasında üslup tartışmaları alevlendi.

Kooperatif Sürecinde Yolsuzluk İddiaları

Hüsnü Boztepe, gündem dışı konuşmasında, İzmir’deki kooperatif süreçlerinde de usulsüzlükler yaşandığını savundu. Çiğli’deki bir kooperatifte, inşaat işlerinin 15-20 gün önce kurulan bir firmaya ihale edildiğini ve SGK’ya sunulan sözleşmeyle kooperatife teslim edilen sözleşmenin farklı olduğunu iddia etti. “İnsanların aidat ödeyerek mağdur olduğu bir süreçte, bu yanlışlar defalarca dile getirildi ama CHP’li üyeler kıkırdadı, masalara vurdu,” diyerek CHP’yi eleştirdi.

CHP’den Yanıt: “Siyasi Operasyon Algısı Yaratılıyor”

CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç, iddialara yanıt verirken, kooperatif mağduriyetlerinin siyasi bir operasyona dönüştürüldüğünü savundu. “İzmir’deki operasyonlar algı yaratmak için yapılıyor. Tutuksuz ve adil yargılama istiyoruz. Suç varsa cezası verilir, ama sabahın köründe insanları evlerinden almak doğru değil,” dedi. CHP’li Meclis Üyesi Mustafa Özuslu ise, kooperatif süreçlerinde Cemil Tugay’ın inşaatları durdurmadığını, sorunların önceki dönemden miras kaldığını belirtti. “Kimse yargılanmadan muaf değildir, ancak adil yargılama bir haktır,” diyerek tutuksuz yargılama talebini yineledi.