CHP Konak'tan flaş pandemi açıklaması

CHP Konak İlçe Başkanlığı pandemi konusunda açıklamada bulundu.

CHP Konak'tan flaş pandemi açıklaması
12 Nisan 2021 - 12:58

İşte o açıklama;

CHP Konak İlçe Sağlık Komisyonu Başkanı Barış Özgen’in açıklama metni:

 Değerli Basın Mensupları; İnsanlık 1 yılı aşkın süredir tüm Dünya’yı kasıp kavuran pandemi süreci ile mücadele ediyor. Gelişmiş ülkeler 1 yıldır vatandaşlarının sağlığı için peş peşe teşvik paketleri ve destekler açıklarken, Türkiye’ de ise halkımız açlık ve virüs arasına sıkıştırılmış, sefalete terk edilmiş durumda.  Türkiye olarak G7 ülkeleri arasında halkına doğrudan en az desteği veren ülke konumundayız.

 Maske mesafe hijyen önerisi ile başlayan AKP’nin pandemi sürecine, ardından sokağa çıkma yasakları ve iller arasında seyahat yasakları eklendi. Ancak herkese evde kal denirken işçilere, emekçilere sabahın köründe servislere binin fabrikalarda yan yana çalışın dediler. Binlerce esnafın işyerleri kapatılırken bu insanlara yaşamlarını nasıl sürdüreceklerini söylemediler.

 Bu süreçte neler yaşamadık ki;

 İnsanlara evde kalın derken Ayasofya’ da şov yapmayı ihmal etmediler. Sosyal izolasyon derken halkın sağlığını hiçe sayan lebalep kongrelerle böbürlendiler. Esnafı açlığa sefalete terk ederken, sarayda müzikli gecelerde gülüp eğlendiler. Halkını yıllardır sadakaya mahkum edenler bu sefer onu da veremeyip, üstüne bir de İBAN numarası gönderdiler. Halkına yardım elini uzatmaktan acizler, Belediyelerimizin yardım paralarına çöktüler. Canı pahasına çalışan sağlıkçıların haklarını gasp ettiler. Her gün bir sağlık emekçimiz vefat ederken, Covidi meslek hastalığı ilan etmeyip TTB (Türk Tabipleri Birliği) ne terörist dediler. Vaka sayalarını gizleyip yalan söyleyerek, Türkiye’yi Dünya’ya rezil ettiler.

 Gelinen noktada TEK ADAM REJİMİNDEKİ pandemi süreci Türkiye de artık kontrolden çıkmıştır. Bilimsellikten uzak, ortak akıldan uzak ben bilirimci saray zihniyeti şu anda halkın hastalıktan kırılmasını yalnızca izlemektedir. Ne yazık ki vaka sayılarında Avrupa da birinci, dünyada dördüncüyüz. Organize beceriksizlik mi dersiniz, sorumsuzluk mu, iş bilmezlik mi derseniz adına ne derseniz deyin tek gerçek var ölüyoruz! Her gün yüzlerce vatandaşımız ölüyor! Son 15 günde 2739 vatandaşımız maalesef hayatını kaybetti. Gelinen bu noktada saraya tavsiyemiz! Daha fazla vatandaşımız hayatını kaybetmeden derhal tam kapanmaya geçilsin, 5 li çeteye değil esnafımıza ve emekçimize doğrudan destek verilsin!

 Buradan Halkımıza soruyoruz!

 5 maskeyi dağıtmayı beceremeyenlerden doğru bir pandemi yönetimi beklenebilir miydi? Tabii ki hayır!

 5 li çeteye para yağdıranlardan halka 3 kuruşluk da olsa destek beklenebilir miydi? Tabii ki hayır!

 Halkına Grip aşısını bile temin edemeyenlerden Covid aşısı beklenebilir miydi? Tabii ki hayır!

 Değerli basın mensupları; Bu pandemi sürecinde tartışmasız insanlığın elindeki tek silah AŞI. Virüse karşı ne füzeniz işe yarar ne tankınız-topunuz ne de nükleer silahlarınız. Yerli ve milli olduğunu iddia edenlere soruyoruz.

 Yerli aşılarımızı üreten Hıfzıssıhha Enstitüsü ile bünyesinde 20’ye yakın ilaç üreten Bomonti İlaç Fabrikasını neden kapattınız?

 Şimdi hangi ülke Coronavirüs’e ilaç ya da aşı bulacak ve hangi yandaşınıza aşıyı ya da ilacı getirteceksiniz?

 Avrupa Birliği tarafından AB kaynaklı aşıların hangi ülkelere ne kadar gönderildiğinin açıklandığı belgeye göre, lebalep AKP kongreleri öncesi Türkiye'ye 1,5 milyon doz aşının çoktan geldiği ortaya çıkmıştır.

 Türkiye’ ye geldiği belgelenen "1,5 milyon doz Pfizer/Biontech aşısı öncelikli olarak kimlere yapılmıştır?

 Bu aşılar acaba lebalep AKP kongrelerine katılan ileri gelen AKP lilere yapılmış olabilir mi?

 AKP’nin geçtiğimiz haftalarda, bulaş riski üst düzey, halkın şu anda hayatıyla ödemekte olduğu lebalep kongreleri rahatlıkla gerçekleştirebilmesinin nedeni bu aşıların acaba ileri gelen AKP’lilere yapılmış olmasından mıdır?"

 Bugüne kadar geleceğini vaad ettiğiniz 50 milyon doz aşı nerede?

 İkinci doz aşı neden 14 günden 28 güne hatta bir ara 37 güne çıktı?

 Ülkede neden bilimsel bir salgın yönetimi yok? Bilim kurulu ne işe yarıyor? Halkın hayatına mal olan kararları kim nasıl alıyor?

 Değerli basın mensupları; gerek aşı tedariği konusunda, gerek aşı önceliği konusunda, gerekse aşılama hızı konusunda şu anda ülkemizde ciddi sorunlar yaşanmakta. Bakan Koca’nın söylemine göre İlkbahar sonuna kadar 105 milyon doz aşı yapılacaktı, ilkbahar sonunda da bu iş bitecekti. Şimdi ise yine aynı bakan “umarız sonbahar sonuna kadar herkesi aşılarız” demeye başladı. Bu hızla giderse bu da mümkün görünmüyor. En çok aşı yapılan ülkeler arasında altıncıyız diyorlar, fakat nüfusa oranla Fas’ın bile altında sondan dördüncü olduğumuzu söyleyemiyorlar. Aşılama sürecinin yavaş gitmesi virüsün baskılanmasını da olumsuz etkiliyor. Aşılamanın etkili olabilmesi için nüfusun en az %60 nın aşılanması gerekirken ülkemizde bu oran şu anda maalesef %10,7 civarında.

 Bu halde bile hükümet, koyun can derdinde kasap et derdinde misali aşı üzerinden yandaşlarına rant sağlamaya çalışıyor. Başta Sağlık Bakanı, ‘Biz bu aşıları Çin hükümeti ile direkt görüşerek alıyoruz, işin içerisinde herhangi bir aracı firma yok derken; aşıların üzerinde malum ilaç firmasının ismi görülünce bu sefer lojistik için bir firma olabileceğini beyan etmiştir. O zaman ücretsiz şekilde ülkeye gelen 1 milyon aşının bedeli neden bir aracı şirkete ödendi? Aracı yoksa bu faturalar nasıl kesildi, paralar nasıl ve ne kadar ödendi?

foto2-008.jpg

 Değerli basın mensupları; görüldüğü gibi tek adam rejimiyle yine neresinden tutarsanız elinizde kalan bir süreç daha yaşıyoruz. Tek adam rejimi memleketi derin bir karanlığın içine sürüklüyor. Türkiye Cumhuriyeti bugün tarihinin en niteliksiz kadrolarıyla tek adam tarafından yönetilemiyor ve savruluyor. Her geçen gün hızla halk desteğini kaybeden TEK ADAM daha da vahşileşiyor, hırçınlaşıyor ve ülkeyi felakete sürüklüyor. Bugün geldiğimiz noktada TEK   ADAM rejiminde halk sağlığı tehtid altındadır, ekonomi tehtid altındadır, hukuk tehtid altındadır, eğitim tehdit altındadır, ülkenin güvenliği tehdit altındadır, çocuklarımızın geleceği tehdit altındadır.

 Sağlığa, hukuka, adalete, eğitime ve güvenliğe TÜCCAR kafasıyla yaklaşan AKP hükümeti MİADINI çoktan dolmuştur.

 Böyle bir ortamda Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkın iktidarını kurmaya, 31 martta  güzel ülkemize getirdiğimiz baharı artık yaza çevirmeye çok yakınız. Muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğu bilinciyle çevreyi tahrip eden, emeği vahşice sömüren, bütün insanlık değerlerini ayaklar altına alan, sadece kendisini ve yakın çevresini refaha kavuşturan sömürü düzenini ilk genel seçimde değiştirmeye hazırız ve mecburuz.

CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’nun Sağlık Komisyonunun açıklamasının ardından konuyla ilgili yaptığı konuşma:

 Değerli basın mensupları,

 Öncelikle 7-13 Nisan Dünya Sağlık Haftası nedeniyle salgın sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, zorlu şartlarda çalışan sağlık emekçilerimize görevlerinde kolaylıklar diliyorum.

 Ak parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı basın toplantısında Covid-19 krizinin başından bu yana 142 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızı Türkiye'ye getirdiğini ifade etmiş, ülkemizin âlicenaplığıyla övünmüş. Aziz milletimizin âlicenap olduğunu dünya âlem bilir de sizin milletimizin âlicenaplığının arkasına saklamaya çalıştığınız gerçekleri de milletimiz bilmelidir.

 Sayın Erdoğan'a soruyoruz: Sağlık çalışanları Covid-19’la mücadele ederken hayatlarını feda ediyorlar. Hayat kurtarmak için hayatını feda edenlerin elleri öpülmez mi? Sağlık çalışanlarının tek isteği vardı: ‘Covid-19 meslek hastalığı olsun!’ Niçin yapmıyorsunuz?

 Çok sayıda sağlıkçı hayatını kaybetti. Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor?

 Pandemi sürecindeyiz. İnsanlar can derdinde. Aşı bekliyorlar. Ispartalı yaşlı bir kadın, ‘70 yaşın üzerindeyim, bir türlü aşı sırası gelmedi.’ diyor. Nerede bu aşılar? Kim Türkiye’ye getirecek? Halkın can güvenliğini kim sağlayacak? Bu ülkeyi kim yönetiyor?

 Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın kendisine verdiği parayı 'dilenci değilim' diyerek geri çeviren lenf kanseri hastası üniversiteli kardeşimiz 27 yaşındaki Dilek Özçelik hayatını kaybetti. Dilek kardeşimizin kanser ilaçları neden temin edilemedi? Bunun sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor?

 Van’ın Gürpınar İlçesi’ne bağlı Yalınca Köyü’nün Çeli Mezrası’nda rahatsızlanan 3 yaşındaki Muharrem, sağlık hizmeti alamadığı için hayatını kaybetti. 3 yaşındaki Muharrem'in, ailesi tarafından çuvala konulan cenazesi ise babasının sırtında mezradan köye indirildi. Uçak ambulanslarla övünen şahsım hükümeti, parası olan, dayısı olanlar için ambulans uçakları yurtdışına yollarken, Van’daki Muharrem’i neden kurtaramadı? Bunun sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor?

 Kayseri’de 16 yaşındaki Sidar kızımıza, “maskeyi nizami takmadın” diye 900 lira ceza kestiler! Nasıl ödeyecek? Ödeyemiyor. Ödeme emri tebliğ ediliyor; “Sen ödemezsen babandan ev, gayrimenkul, menkul ne varsa haczedeceğiz, parayı alacağız” diyorlar. Bu zulümdür, zorbalıktır!

 Ak parti kongresinde maskesiz insanlara ceza yazan var mı? Yok! Kim bunların dayıları? Sarayda oturanlar, beşli çeteler, dolarla avroyla oynayanlar. Ahlak kabul eder mi bunu? Vatandaşlar arasında ayrım yapılır mı?

 Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için 2020’de müteahhitlik şirketlerine 8,7 milyar lira kira ve hizmet bedeli ödedi. 2021 yılı için de kira ve hizmet bedellerinin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı bütçesinden 16,4 milyar lira ödenek ayrıldı. Müteahhitlik şirketlerine bir yılda ödenen tutar ile bin yataklı 8 şehir hastanesi yapılabilirdi. Neden bu paralar müteahhitlere ödendi?

 Şehir hastaneleriyle övünenler, hasta garantili hastane inşa edenler, 150 metre yakınımızdaki Sevgi Yolu'nda takı satarak geçimini sağlamaya çalışan gencecik kardeşimiz Aslı Özkısırlar için neden yatak bulamadılar? Bunun sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor?

 Şimdi Konak ilçemizde SMA hastası olan Ada bebeğe dayanışmayla umut olmaya çalışıyoruz. Ada bebek gibi ülkemizde umut ışığı bekleyen 1300 SMA hastasının ilaçları neden temin edilemiyor? Tedavileri için gerekli olan bütçe neden sağlanamıyor? Bu ülkeyi kim yönetiyor?

 Biz güçlü bir devletiz, her bir yurttaşımıza el uzatabilecek güçteyiz. Gücümüz 5'li çeteye ve Londra'daki faiz tefecilerine yeterken neden 83 milyon yurttaşımız sağlık hizmetlerinden adaletle yararlanamıyor?

 Bu Ak parti, yurttaşlarımızı 'paran kadar tedavi' sistemi ile karşı karşıya bırakmıştır. Şahsım hükümetinin her fırsatta sağlıkta çağ atladık söylemlerinin gerçeklikten ne kadar uzak olduğunun en büyük göstergesi maalesef bugün karşı karşıya olduğumuz Covid-19 ve sorgulanması gereken sağlık sistemi tablosudur. 

 Getirdikleri sistemler ile muayene katılım payı, reçete katılım payı, ilaç katılım payı, ilaç fark bedeli, bıçak parası adı altında randevu almaktan hastaneden çıkana kadar her aşama için para tahsilatının önünü açtılar. Sosyal Güvenlik Kurumu primleri, katkı katılım payları ve ilave ücretlerden dolayı hastaneye gidemeyip acil servislerde uzun kuyruklar oluşturdular. Yoksul yurttaşlarımızın elinden tutmak yerine parası olmayan vatandaşımızı ölüme terk ettiler. 

 Vatandaşlarına 3-5 maskeyi bile dağıtamayan, test için IBAN numarası veren, artan vaka ve ölüm sayılarını gizleyerek süreci şeffaf yönetmeyen ve böylece bilimsel uygulamaların önünü kapayan, aşı tedariki konusundaki acizlik içinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalar yapan bir salgın yönetiminin nesini dünya takdir etsin?

 Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm vatandaşlarımıza söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında güçlü sosyal devlet anlayışıyla üreteceğimiz sağlık politikaları sayesinde, halkın cebinden alıp, zengine hizmet eden değil, toplumun her kesimine eşit ve adaletli hizmet sağlayan bir sağlık yapısı oluşturacağız. Tedavinin sadece dayısı olana değil, karda kışta yolları kapanan köydeki yurttaşımıza da gitmesini sağlayacağız. 

 Türkiye çok güçlü bir devlet, çok güçlü bir ülkedir. Ülkemizin kaynaklarını 83 milyon insanımıza adaletle dağıtmaya söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’ye huzuru, barışı ve adaleti getireceğiz.

 Covid-19 salgınının gölgesinde mübarek Ramazan ayını karşılıyoruz. Ramazan-ı Şerif'in ülkemize ve tüm insanlığa sağlık, huzur ve bereket getirmesini temenni ediyor, saygı ve sevgiler sunuyorum."

YORUMLAR

  • 0 Yorum