Urla'da 'Kayyım' gerçeği

Yaşar Eyice

Ya ben geç kaldım, ya da Bakanlık erken davrandı…

Geçenlerde Urla’dan bir haber geldi:

Aralarında Orman İşletme Şefi ile bazı devlet memurlarının bulunduğu bir organize çete çökertilmişti.

Bunlar orman arazileri ile hazine arazilerini fahiş fiyatlarla satıyor ya da satmaya çalışıyorlardı.

Bu nasıl olur?

Urla’da bunu duymayan kalmamış ama aynı zamanda Urla Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Kaymakam Önder Can’ın haberi yok!

Veya var ama, ‘Benim memurum işini bilir!’ gibisinden bir tuhaf sözü unutmuş olabilir…

Bunu duyunca, ‘Bu Kaymakam ne yapıyor?’ sorusu aklıma gelmişti…

Ama üzerinde bir başka yük de bulunuyordu!

Belediye Başkanlığı!

Büyük oy farkı ile Belediye Başkanlığına seçilen CHP’li İbrahim Burak Oğuz iki AKP’linin şikâyet ve ihbarı sonucu mahkemelik olmuş ve hapis cezasına çarptırılmıştı.

Şimdi dosya itiraz sürecinde…

‘Kayyım’ olan kaymakam ne yaptı?

‘Belediye Meclislerine gerek yok!’ dedi…

Bu arada yine seçilenlerden oluşan Belediye Meclisi üyeleri, şu anda Menemen’de olduğu gibi ‘Biz Başkanvekilini aramızdan seçelim’ önerisini ısrarla dile getirdiler..

Çünkü onlar memur değildiler, Urla’da oturan ve Urla’da yaşayan halkın temsilcileriydiler.

Uzun süre kamuyu meşgul ettiği ve her yöneyle konu ele alındığı için daha fazla anlatmaya gerek yok.

O günlerden bu günlere gelindi?

Kim kazandı, kim kaybetti?

Nasıl darbeler ve darbe girişimleri büyük gerilim ve gerilemelere neden oluyorsa bu durumlarda tabii ki kent ve insanları mutlaka bir kayba uğruyor.

Bir kişi bile tersini savunamaz…

Ama nedense Urla’da bir olumlu adım atılmadı…

Şikayetler, dilekler, istekler hep ya yarıda ya da sürüncemede kaldı…

2020 tüm ülkelere, ülkemize ve de tabii ki Urla’ya da hayır getirmedi.

Bugün yarın yeni kayyım atanacak…

Bakalım kim olacak?

Eminim ki, öneri üstüne öneri gidiyordur gerek partilerin il başkanlarına, genel merkezlerine ve da tabii ki İçişleri Bakanlığına…

Neden?

Artık bunu siz tahmin edin!

2021’in Urla’ya şans getireceğini sanıyorum…

Hiç olmazsa daha çalışkan, daha çok işini ve halkı seven, daha çok kenti ileriye taşıyacak bir isim geleceğine inananlardanım…

Düşünebiliyor musunuz?

En azından ayda bir güvenlik toplantıları yapılan bir sistem içinde Kaymakam’ın emrindeki memurlardan haberi yok…

Nasıl bir ara ‘Ankara satılıyor?’ iddiaları ortaya atıldıysa, iyi ki, gerçek istihbaratçıların sayesinde, dürüst memurların sayesinde, vatanını sevenlerin sayesinde Urla parsel parsel birilerine satılmadan çete çökertildi.

İlk haberi yine Gazeteci Artun Sucuoğlu’ndan almıştım, şimdi olduğu gibi..

Ve, ‘Bu kaymakama kayyım gömleği çok fazla, çünkü bir koltuktu iki karpuzu götüremiyor!’ diyecektim, yaz aylarında Çeşme’de olduğu gibi…

Urla’da ne oluyor?

Herhalde geçmişten bu güne araştırmak lazım…

Şöyle bir iki örnek vereyim:

Türkiye’de ilk kez Urla Tapusu’ndaki ‘rüşvet’ olayları ortaya çıkarılmıştı.

Kadrolar değişti….

Değişti ama yine tapuda skandal patladı…

Sonra 15 Temmuz’u yaşadık…

Ve yine Türkiye’de ilk kezler arasında Urla’da imamlar ortaya çıktı..

Urla adliyesinde Fetöcüler yakalandı…

Bir süre sonra tapunun benzeri haberleri duyduk…

Ve şimdi yine devlet memurlarından oluşan çete çökertildi…

Çünkü pandemi ve deprem ile birlikte Urla Türkiye’nin en gözde yerleşim merkezlerinden biri haline geldi..

Fiyatlar üçe beşe katlandı…

Peki bu cazibe merkezi sahtekarların, namussuzların, üçkağıtçıların, kanun tanımazların işine geldi…

Ama unuttukları bir şey var;

Türk polisi uyumuyur…

Türk istihbaratı durmuyor…

Bakalım Urla’da daha neler duyacağız?

Ben bunları yazarak ‘Kaymakam bu işi beceremiyor, çünkü iki iş ona ağır geliyor, kayyımın değişmesi lazım’ yazacaktım…

Yazmama gerek kalmadan İçişleri Bakanlığı gerekeni yaptı…

Bu arada belirteyim:

Menemen’de AKP’nin itirazı üzerini verilen mahkeme kararına CHP’liler istifa etmişlerdi..

Yani seçimin ve kuranın yönetmeliklere uygun yapıldığını belirttiler.

Mahkeme bu itirazı kabul etmedi…

Bakalım gelişmeler ne olacak?

İşler tıkır tıkır yürüse, vatandaşın sorunları çözülse sorun olmayacak ama, olan nedense hep yurttaşa oluyor, kente oluyor…

Birileri tepişiyor, birileri büyük paralar sağlıyor, olan altta kalana oluyor…

Umarım insanlar da biraz daha duyarlı olur, kentleri ve yönetimleri ile ilgilenirler…

Bir köşede ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!’ gibi işe yaramaz sözlerin altında kalmazlar…

Ellerini taşın altına sokmayı bilirler…

Bence İçişleri Bakanlığı tam zamanında önemli bir karar aldı…

Bakalım gerçek ne?

Bunu da yakında öğreniriz…