YAZIKLAR OLSUN!

Yaşar Eyice yazdı...

İzmir üzerinde her seçim öncesinde mutlaka büyük oyunlar oynanır.
Bu Aziz Kocaoğlu döneminde başladı, bugünlere kadar sürdü.
Anımsayın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim öncelerinde İzmir’e geldi gitti, bir türlü Aziz Kocaoğlu’nun adını, ‘açıkla açıkla!’ sloganlarına rağmen açıklamadı.
Ama Aziz Kocaoğlu hep fark yaptı, büyük işler başardı.
İzmir’in en uzun süreli belediye başkanı unvanını aldı.
Şimdi aynı oyun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer üzerine oynanıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu gitti Manisalı Özgür Özel CHP Genel Başkanı oldu…
O da İzmir’e gitti geldi, ama bir türlü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayını açıklamadı.
Anlaşılan birileri arasında çekişme var.
Ben buna ‘rant’ diyorum…
Nasıl AKP’nin görevden aldığı Ankara’da bir belediye başkanları vardı ve ‘Ankarayı parsel parsel sattı!’ deniliyordu ya, CHP’nin içinde de bu düşüncede olanlar Tunç Soyer’i istemiyorlar.
Vizyon dersen şimdiki başkanda var…
Paylaşma ve danışma dersen o da var…
Birilerine ‘Hayır!’ diyebilme cesareti de var…
Var ama yanında hainler de var…
Bunlar seçilmemesi için her türlü hileye de ‘eyvallah’ diyenler…
Kapalı kapılar arkasında planlar kuranlar…
Bakın son zamanlarda Tunç Soyer iki önemli toplantı yaptı. 
Bilgilendirmeler yaptı…
Ama gece gündüz yanından ayrılmayanlar yoktu…
‘Ne olur, ne olmaz!’ diyerek görüntülere girmemeye çalışıyorlar.
Bu bana DR. Burhan Özfatura ile Yüksel Çakmur arasındaki ‘devir teslim törenini’ anımsattı…
Burhan Özfatura Başkanlık koltuğunu CHP’li Yüksel Çakmur’a teslim ederken, ‘Bak şu arkanda ve yanında gördüklerin var ya, bir saat önce benim yanımdaydılar. Şimdi seçim sonucuna göre senin yanındalar, sakın bunlara güvenme, yanına yaklaştırma!’ demişti…
İsimleri de kişileri de anımsıyorum….
Her yerde her zaman olduğu gibi bizim için en önemli kavram, unsur ‘Ahde vefadır!’
İşte bunun olmadığını bir kez daha gördük…
Size bir örnek vereyim:

HAYRET BİR ŞEY

Yıllardır belediyeyi gidip gelen ve partide hep üst makama yakın olarak tanıdığım bir kişi var…
Hiç ama hiç yanına ne yaklaştım ne de konuştum, sadece karşıdan izledim, Mustafa Özuslu’yu…
Tunç Soyer kendisini 
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili…
Yani birçok toplantıda Tunç Soyer’i temsil ediyor, onun adına konuşma yapıyor, imzalar atıyordu.
Şimdi Bergama’dan Belediye Başkanı aday adayı oldu.
Olabilir…
Ama Büyükşehir’e aday adayı olan bir başka kişinin arkasında durarak ona destek çıkamaz…
Tabii bu benim görüşüm…
Ama ‘Ahde vefa’ varsa, ama beş yıl seni sırtında taşıyıp, bir noktada gerek siyasette, gerekse hayatta zengin olmanı, yukarıda olduğunu sağladıysa diyecek söz bulamıyorum…
Tekrarlıyorum:
İzmirli olarak kesinlikle ‘tepeden inme!’ Büyükşehir Belediye Başkanı istemiyorum.
Dünyanın her tarafında ikinci dönem vardır seçimle gelenlerde…
İstanbullu’nun, Ankaralı’nın, CHP Genel Merkezi’nde üç beş kişinin kararı ile İzmirli ‘İstedim oldu!’ anlayışında olanlara karşıyız…
İzmir’de tüm sivil toplum örgütleri de, girişimciler de yurttaşlar da herkes yani çoğunluk Tunç Soyer’i seviyor ve istiyor…
Hatasız kul olmaz…
Ama Genel Merkez’in bir hatası İzmir’in en az bir yıl daha geride kalmasına neden olur…
Bu açık ve nettir…
Artık sahtekârlar, menfaatçılar, partiyi ve partilileri, daha ziyade halkı kendileri için kullananları tanıyalım, tanıtalım ve adımlarımızı daha sağlıklı ve güçlü atalım…

SOYER’İ İSTİYOR

İzmirli genç gazeteci Artun Sucuoğlu’nun makalesini okudum.
Kendisine güvendiğim bu meslektaşım bakın ne yazmış?
‘Türkiyenin 3. büyükşehri İzmir belediye başkanı Sn Tunç Soyer neden açıklamıyorsunuz?
Sn Soyer ne olursa olsun yaptıkları ile ikinci döneme hak ediyor. 
Artık Sn Tunç Soyeri ve Partiyi  yıpratmayın. 
Şunun şurasında seçime üç buçuk ay kaldı. 
İzmir gibi cumhuriyetin kalesi olan şehri her gün bir ithal adaylar ile gündeme getirmeyin…’
CHP, tarihinin belki de en şaibeli kurultaylarından birisini geride bıraktı. Delegelerin satın alındığı, paraların, alışveriş çeklerinin, Bitcoin yüklü telefonların verildiği, döviz bürolarının açıldığı ve işin içine kapalı çarşıdaki kuyumcuların dahil olduğu otel odalarına misafir gönderildiği iddiaları var. 
O kadar fazla iddia var ki hangisine inanacağımızı şaşırdık. 
Açıkça görülüyor ki kirli bir süreç yaşanmış. Bu konuda kimsenin şüphesi yok.
Bir aylık başkanlığı sürecinde Sn. Özgür Özel genel başkan olarak değil de emanetçi gibi görünüyor ve bu durum aslında partilileri şaşırtmıyor. Sn. Özel’in, TBMM’deki birkaç etkili konuşma dışında yaptığı bir şey yoktu. 
Partide Kılıçdaroğlu’na yaranmak ve Veli abisiyle birlikte ayak oyunları yapmakta Mahir sadece. 
Bu arkadaşların siyasal derinliklerinin olmamasının süreci bu noktaya getireceği zaten belliydi…’
Bu konuyu daha sonra açacağım…